Dalak Neden Büyür

Dalak neden büyür dendiğinde, bunun birçok nedeni vardır. Fakat dalak büyümesi üç temel grupta toplanır.
1: Enfeksiyon yada asalak hastalıklardaki dalak büyümesi,
2: Karaciğer ve toplardamar hastalarındaki dalak büyümesi,
3: Kan hastalıklarındaki dalak büyümesi,
Dalağın başlıca dört önemli görevi vardır. Bunlardan ilki bağışıklık sistemimizdeki görevidir. Kana karışmış mikropları süzerek kandan temizlenmelerini ve vücudumuz için yabancı maddelere (antijenlere) karşı bağışıklık oluşmasını sağlayacak birtakım maddelerin (antikor) yapımında rol oynamaktadır. İkinci görevi vücudun ihtiyacına göre, bazı normal ve anormal kan hücrelerini hapsedip dolaşım dışı bırakmasıdır. Üçüncü olarak, kan damarlarından çok zengin yapısıyla, kendisine gelen kanı karaciğer ile dalağı bağlayan kalın toplardamar vasıtasıyla karaciğere de aktarıp, karaciğerin de kanlanmasına büyük katkıda bulunur. Erişkin insanda kan yapımını kemik iliği üstlenmiştir. Ancak kemik iliğinin çalışmadığı bazı hastalıklarda veya kemik iliğinin vücudun çok artış gereksinimini yeteri kadar karşılayamadığı durumlarda devreye girerek dördüncü görevi olan “Kemik iliği dışından kan yapılmasını” sağlar.
Dalak birçok hastalık nedeniyle büyür. Bunların arasında bulaşıcı hastalıklar ilk sırayı alır. Verem hastalığı, sıtma, frengi gibi bir döneme adlarını yazdırmış bulaşıcı hastalıklarda, dalağın büyük bulunması ve hatta çok büyüyebilmesi oldukça dikkati çekerdi. Kana mikrop bulaşması sonucu ortaya çıkan çok ciddi hastalıkta, kalbe mikrop bulaşması sonucu gelişen çok önemli bir hastalıkta, infeksiyöz mononükleoz denilen hastalıkta ve AİDS hastalığında dalak büyümesi dikkati çeker. Bağışıklık sisteminin ayarlanmasının bozulduğu hastalıklarda, bazı romatizmal hastalıklarda da dalak büyür. Karaciğer sirozunda dalak büyümesi önemli bir bulgudur. Bazı kan hastalıklarında da dalak büyür. Bunların arasında al yuvarların yaşam süresinin kısaldığı birtakım hastalıklar, kan hücreleri ve kan yapıcı organları tutan bazı tümörler sayılabilir. Dalağı büyüten başka hastalıklar da vardır. Çok uzun bir liste halinde verilebilecek dalağı büyüten hastalıkların hiçbiri olmadan, bugün için bilemediğimiz nedenlerle de dalak büyüyebilir. Büyüyen dalak bazı görevlerini kontrolsüz olarak fazla yapmaya başlar. Bunun sonucu olarak bağışıklık sisteminde sorunlar olmaya, kan hücrelerinin kontrolsüz olarak hapis edilmeleriyle kansızlıklar ve diğer kan hücrelerinin azalmasıyla kişinin kanının pıhtılaşmasında kusurlar oluşmaya, karaciğer ile olan damarsal ilişkide bozukluklar görülmeye başlar.
Tüm bunların aksine, bazı hastalıklar nedeniyle, dalak bazan hiç görev yapmayabilir. Sanki ameliyatla dalak çıkartılmış gibidir. Bu durumda dalak mikropları kandan temizleme görevini hiç yapamaz. Böyle hastalar çok kolay mikrop kapar ve bu mikroplar kolayca tüm vücudu istila edebilir. Dalak kendisinden beklenilen bağışıklığı sağlama görevini de yapamayacağından, ortam istilacı mikroplara kalacaktır.
Bazı durumlarda, büyümüş ve işe yaramayan dalağın ameliyatla çıkartılması gerekebilecektir. Ayrıca, özellikle trafik kazaları sırasında, dalakyırtılmaları olabilir. Yırtılan veya parçalanan dalak kişinin aşırı kan kaybetmesine neden olur ve zamanında müdahale edilip ameliyatla dalak çıkartılmazsa yaşam ciddi bir şekilde risk altına girer.
Dalak hem bağışıklık mekanizması, hemde kan yapımı açısından önemli görevler üstlenmiş olan bir organdır. Karın sol üst bölümünde ve 9. ile 12. kaburgalar arasında yer alır. Dalağın komşuluğunda mide, sol böbrek, pankreas organının kuyruk kısmı ve kalın bağırsağın dalak köşesi (splenik fleksura) yer alır. Sağlıklı bir kişide dalağın ortalama ağırlığı 150 gr. ve yukarından aşağıya doğrultudaki uzunluğu 11 cm’dir. Normal durumda dalak kaburgalar tarafından örtüldüğü için muayenede elle hissedilemez, ancak büyürse kaburga kavsini aşar ve elle hissedilebilir. Bu durumda dalak 750 – 1,000 gr. ağırlığa ve ortalama 20 cm uzunluğa gelmiş demektir. Dalağın en önemli görevleri: 1. Vücutta antijen adı verilen mikro-organizmaların parçalanması 2. IgG, properdin ve tuftsin adı verilen bağışıklık mekanizmasında rol alan önemli maddelerin salgılanması 3. Normal işlev yapmayan veya bozuk alyuvarların parçalanması 4. Bazı hastalıklarda anne karnında kan yapımıdır (hemopoetik sistemin bir parçası).
Dalağın büyümesine (splenomegali) neden olan durumlar: 1. Bazı enfeksiyon durumlarında (subakut bakteryel endokardit, infeksiyöz mononükleoz vb.) aşırı bağışıklık yanıtı sonucunda, 2. Alyuvarların parçalanmasına neden olan bazı kan hastalıklarında (herediter sferositoz, talasemi majör vb.) 3. Aşırı kan göllenmesi nedeniyle (splenik ven trombozu veya portal hipertansiyon) 4. Aşırı üretimin olduğu kan hastalıklarında (myeloproliferatif hastalıklar; kronik myeloid lösemi – KML) 5. Dalağın bazı hücreler tarafından istila edildiği (infiltratif) hastalıklar (sarkoidoz veya tümör) 5. Tümörler (lenfoma, kronik myeloid lösemi – KML). Bunun dışında yaralanmalar (travma), kistler, hemanjiomlar, metastaz, dev apseler ve bazı ilaçlar (örn. RhoGAM) nedeniyle dalak büyümesi (splenomegali) görülebilir. Orak hücreli anemi adlı hastalıkta kan hastalığı nedeniyle dalak büyür ve beraberinde safra kesesinde taşlar görülebilir. Geniş serilerde dalak büyümesine (splenomegali) % 2-5 oranında rastlandığı, yaş ve cinse göre farklılık gözetilmediği bildirilmektedir. Dalak büyümesi (splenomegali) açısından risk faktörleri olarak ateşli hastalıklar, döküntüler, pankreatit veya karaciğer hastalığı (siroz vb.) öyküsü, alkolizm ve hepatit gösterilebilir. Dalak büyümesi (splenomegali) ayırıcı tanısında: siroz, hepatit, Hodgkin hastalığı, İdyopatik trombositopenik purpura (İTP), enfeksiyöz mononükleoz, enfektif endokardit, demir eksikliği anemisi, sıtma, myeloproliferatif hastalıklar, portal ven tıkanıklığı, herediter sferositoz, dalak apsesi, sistemik lupus eritematozus (SLE), talasemi ve tüberküloz hastalıkları yer alır.
Dalağın büyümesi (splenomegali) durumunda kan tetkiklerinde kansızlık (anemi), alyuvar düşüklüğü (lökopeni) ve trombosit düşüklüğü (trombositopeni) görülebilir. Dalağın büyümesi (splenomegali) için kullanılan görüntüleme yöntemleri: ultrasonografi (USG), bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans (MR), anjiografi ve sintigrafidir. Tanıda dalak biopsisi kullanılabilir, ancak dalağın kanamaya çok eğilimli bir organ olması nedeniyle dalak biopsisi yerine dalağın alınması (splenektomi) sıklıkla tercih edilir. Dalağın alınması (splenektomi) ameliyatı sonrasında hastaların bağışıklık sistemleri olumsuz yönde etkilenerek bazı enfeksiyonlara açık hale gelebilirler. Burada korkulan yaşamı tehdit eden bir enfeksiyon olan overwhelming postsplenectomy infection (OPSI) tablosudur ve görülme sıklığı binde ikidir. Bu tablo gelişirse hastanın yaşamı % 50 – 70 oranında risk altına girmiş demektir. Ancak, günümüzde uygun şekilde tıbbi takip altındaki hastalarda bu risk % 10 civarına düşürülebilmektedir.

2 yorum

Genelde çocukken çok koştuğumuzda büyüklerimizin bize söylediği dalağın şişer cümlesinin anlamı buymuş demek ki..

Jigolocu.org

Jigololar ya da bir jigolo olarak ben aslında toplum için çok önemli bir hizmete imza atıyorum. Bu yönü ile bakıldığında hizmetlerimin içinde sosyal aktiviteler cinsel aktiviteler duygusal aktiviteler ve birlikte aktiviteler olmak üzere çok önemli alanlarda sizin yalnızlığınızı güvenli arkadaşlığımla gideriyorum. Öncelikli olarak bir jigolo nasıl olur? Sorusunu kibar ve temiz olur cevapları ile yanıtlayan sıcak ruhum size en özel hediyeleri sunmak amacı ile yola çıkmış durumda.


EmoticonEmoticon